tag:blogger.com,1999:blog-6702139762829966879.post8867804715176867368..comments2009-12-30T05:14:42.806-08:00Comments on heryerde olmaya çalışan aslında hiçbiryerdedir...: "şehir"in esiriyiz.bencuhttp://www.blogger.com/profile/18219360489283477216noreply@blogger.comBlogger3125tag:blogger.com,1999:blog-6702139762829966879.post-29159003197566891572009-07-29T03:33:57.056-07:002009-07-29T03:33:57.056-07:00Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten... ben böyle y...Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten... ben böyle yazmaya, tasvir etmeye, ifade etmeye yetenekli arkadaşlarımın olduğunun farkına bile varmamışım. Bu da şehirli olmaktan kaynaklanıyor olabilir mi acaba? Peki ya şehirli olmasak ne olurdu? anlattığınız Selimiye'nin güzellikleri güzellik gibi gelir miydi acaba bize? :)mystichttps://www.blogger.com/profile/04555925478150018109noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6702139762829966879.post-6151352154706961542009-07-24T04:27:47.323-07:002009-07-24T04:27:47.323-07:00iki birbirini seven insana, evli olan ve mutlu ola...iki birbirini seven insana, evli olan ve mutlu olan insanlara sesleniyorum (uzerinize alinin!)... o halde hadi gelin tasinalim..<br />koye gidelim farkli isteklerimiz, farkli hayat tarzimiz olsun... daha az para kazanlim ama daha mutlu ve daha rahat ve daha az stresli ortamda yasayalim.. hem biz cocuk olalim hem cocuklarimiz bu hayati guzel yasasinlar... :)Rakelhttps://www.blogger.com/profile/07518568813928575731noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6702139762829966879.post-85685883272433487522009-07-20T05:13:08.808-07:002009-07-20T05:13:08.808-07:00Malesef "şehir"in VEYA modern hayatın VE...Malesef "şehir"in VEYA modern hayatın VEYA tüketim kültürün veya veya veya... esiriyiz gerçekten. Hayatımız bir tren yolcuğu gibi: cuf cuf cuf puffffff cuf cuf cuf puffffff, git git git durrr git git git durrr. 1 bilemedin 2 haftalık tatil hayaliyle geçirilen koca yıllar.<br />Aslında Selimiye'de bile öyle belki de. etrafıma bakınıyordum. güneş tepede tarlada çalışan Selimiyeli köylüler, pazarda bir örtü satmak için tüm kararsızlığımıza hoşgörüyle tahammül eden pazarcı, leziz bir sofranın başında oturup "bak ama dokuma" misali müşterilerine servis için koşuşturan, temizlikle ilgilenen pansiyoncular, sahilde kaldırıma bir masa atıp sabahtan gece yarılarına kadar başında durup yaptıkları takıları satmaya çalışan çift... Onlar da 'kış gelse de "tatil" yapsak' diye içlerinden geçiriyorlardır mutlaka. <br />Tatil de neymiş, trenin puffff anları. Bu ritme kapılmayabilseydik, bulunduğumuz yerin, sahip olduğumuz işin, birlikte olduğumuz insanların ve en önemlisi kendimizin keyfine doyasıya varabilseydik, tatil kavramı lugatımızdan silinebilir miydi acaba? cuuuuppuuuucuuupuuuuu gibi bir yolculuk, (çocukların denizde yüzme anlamında yaptıkları ses gibi, çocuksu ve doğal:) ) işi mekanikleştiren f sesi yok. <br />Aslında "şehir"den ziyade kendi "şehirli yanımız", gerçek özgürlüğümüzü bizden çalan. Bir türlü doymayan, hep daha fazlasını, daha farklısını isteyen arsız yanımız. Hep bir boşluk bir eksiklik içindeyiz. Buna tahammülümüz sıfır ve onu doldurmak için hayat boyu didinip duruyoruz. Akıl almaz bir koşuşturmaca. Nereye yetişiyoruz, neyi yetiştiriyoruz, neden Kendimizi ve zamanımızı bu denli dolduruyoruz?? Oysa çok sevdiğim ve saydığım bir iş arkadaşımın hatırlattığı gibi "bir kabı kap yapan içindeki boşluktur". Bunu idrak etmek gerçekten zor. Dolayısıyla bize küçüklüğümüzden beri işaret edilen arzu hedeflerinin peşinde koşuşturup duruyoruz hayat boyu, kendi gerçek arzularımızı keşfetmeyi ihmal ederek tabiki. Bizi buna "şehir" mi esir ediyor, içimizdeki şehrliliğe bağımlı taraf mı, içimize kurulmuş gecekondulaşmış ve hakimiyet bayrağını dikip dalgalandıran şehir mi, farketmiyor heralde.... RBAnonymoushttps://www.blogger.com/profile/18419918482254731743noreply@blogger.com